Kılıçdaroğlu canlı yayında açıklıyor

Kılıçdaroğlu canlı yayında açıklıyor. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Devletin kendi iradesiyle haksızlara kapı aralaması, ülkemizde en yürek yakan ve kabul edilemez durumlardan biridir. Bu konuda daha fazla farkındalık yaratılması ve insanların bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Cezaevlerinde çok sayıda gazeteci, avukat ve siyasetçi bulunmaktadır. Aykırı düşüncelerin aslında ne kadar değerli olduğunu herkesin bilmesi gereklidir. Bu kişilerin tutuklanması sadece onların değil, tüm toplumun özgürlüklerine bir tehdit oluşturur.

Acılar var, evet. Özellikle Sivas Katliamı’nın 30. yılında, Türkiye’de aydınların, gazetecilerin, şairlerin yakıldığı bir dönemi hatırlamak çok acı verici. Bir aydının, bir düşünürün, bir ozanın ve bir ressamın yakılarak öldürülmesi kadar vahşi bir şey yoktur ve bu insanlık suçudur. Bu olayların unutulmaması ve benzerlerinin tekrar yaşanmaması için sürekli olarak mücadele etmek gerekmektedir.

Adaletin sağlanmadığı yerde bu ateşler hep yanar. Adaletin olmadığı bir dünyada insan haklarından bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle, adaletin sağlanması için sürekli bir mücadele yürütülmesi gerekmektedir.

Can Atalay halen hapiste ve 50 günden fazla süredir tutuklu. Seçimlerle iş başına gelen milletvekillerinin bile tutuklanabileceği bir ülkede, demokrasinin kurallarının işlemediği açıktır. Numan Kurtulmuş’un dikkatine sunmak isteriz ki, haksız yere Anayasa’ya aykırı olarak parlamentoda tutuluyorsa, TBMM’nin itibarını da ayaklar altına alıyor demektir.

Eğer, ‘Nasıl bir yazı yazmam gerekiyor’ diyorsanız, benzer örneklerini arşivde bulabilirsiniz. Meclis başkanı karar alırken Saray ne diyecek diye sormamalı. Meclis’in, Saray’ın değil, halkın haklarını savunmakla yükümlü olduğunu unutmamalıdır.

Gezi tutukluları başlı başına bir dramdır ve unutulmamalıdır.

“MISIR’DAKİ SAĞIR SULTAN DUYDU”

İnsanda biraz vicdan, ahlak ve adalet duygusu olması gerekir. Bu kavramların önemini her fırsatta dile getirmek gerekmektedir. Özellikle Mısır’da yaşanan olaylar, sağır sultan bile duyduğu kadar vahimdir.

Adalete çifte standart uygulanamaz. Bu nedenle, tüm milletvekili arkadaşlarımızın, haksızlıkları anlattığı her yerde seslerini yükseltmeleri ve mücadele etmeleri gerekmektedir. Haksızlık karşısında susan eğer dilsiz şeytansa, susmayacağız.

Ve Merdan Yanardağ…

Bir gazeteci, yazar ve televizyoncu olan Merdan Yanardağ hala tutuklu ve 7 günden fazladır cezaevinde bulunmaktadır. CHP grubu olarak oluşturduğumuz bir komisyon, kendisini ziyaret etti. Bir gazetecinin tutuklanması kabul edilemez bir durumdur ve bu tür haksızlıkların sona ermesi için mücadele etmeliyiz. İlk önce hiçbir şey olmamış gibi bekleyip sonra savcılık harekete geçmek, akıl alacak bir şey değildir. Ne yazık ki, bu tür olaylar Türkiye’de yaşanmaktadır.

İzmir’de minarede müzik çalındığı için bir kişi tutuklandı, ancak asıl suçlular serbest bırakıldı. Bu tür olaylar, toplumda ayrışma ve kargaşa yaratmak isteyenlerin işine gelmektedir.

Var olan kabineyi Duyunu Umumiye Kabinesi olarak nitelendirdik. Uluslararası tefecilerin artık Merkez Bankası’na başkan atadığı bir ülkede, ekonomik sorunlarımızın büyük olduğu açıktır.

Dünyanın kaderini parayı kontrol edenler belirler. Erdoğan, uluslararası tefecilerin kontrol ettiği ve yönlendirdiği bir liderdir. Bu gerçekle yüzleşmek ve bu sorunu çözmek için çaba göstermeliyiz.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ekonomik kriz gibi sorunların üstesinden gelmek ve toplumun refahını arttırmak için çalışıyoruz. Ancak, Türkiye’nin borçlarının büyümesi ve dışarıya bağımlılığı, ülkemizin karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biridir. Türk lirasının her yerde geçerli olması gerektiği halde, sadece çarşıda ve pazarda kullanılabildiği bir ülkede yaşıyoruz.

“CHP TEK ADAM PARTİSİ DEĞİLDİR”

Son olarak, CHP’nin bir tek adam partisi olmadığını ve her zaman çoğulculuğu savunduğumuzu belirtmek isteriz. CHP, kuruluşundan beri ezilenlerin, sesi duyulmayanların ve adalete susayanların yanında yer almıştır. Cumhuriyetimizin temellerinde de CHP’nin kadrolarının imzası vardır. Tarihimizde doğru ve yanlış kararlar alınmış olabilir, ancak biz her zaman insan haklarına saygı duymuş ve özgürlükler için mücadele etmiş bir partiyiz. Bu nedenle, toplumun tüm kesimlerinin yanında yer almaya devam edeceğiz.