Ve en sonunda kasa patladı, Erdoğan faiz diye diye… Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Benim alanım ekonomi, ben ekonomistim” diyerek Türkiye’yi 2022 yılına yeni bir ekonomi modeliyle soktuğunu açıklamıştı. Ancak, “faiz sebep, enflasyon neticedir” teziyle 1,5 yıldır uyguladığı politika Türkiye’yi tarihinin en ağır ekonomik kriziyle karşı karşıya bıraktı. Erdoğan, faiz politikasına yönelik eleştirilere, “Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda nas ortada. Nas ortada olduğuna göre sana, bana ne oluyor?” şeklinde cevap vermişti. Eleştirilerin devam etmesi üzerine Erdoğan, bir kez daha dini referanslar vererek faizin zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptığını savunmuştu. Ancak, Erdoğan’ın faiz politikasına yönelik bu ısrarı Türkiye ekonomisini ciddi bir krizle karşı karşıya bıraktı.
Erdoğan’ın açıklamaları sonrası gözler 1,5 yıldır uygulanan “yeni ekonomi modeli”nin maliyetine çevrildi. Türk lirasının dolar karşısındaki değeri neredeyse iki kat artarak 24 liraya dayandı. Erdoğan’ın bu politikası Türkiye’nin enflasyon oranını yükseltti ve cari açığını da artırdı. Hazine’nin ödediği faiz ve borç yükü de günden güne artarak Cumhuriyet tarihinde ilk defa kamunun faiz borcu, anapara borcunu geçti. Cari açık da 17 ay üst üste arttı ve Şubat 2023’te 55 milyar dolar ile 10 yılın zirvesine ulaştı.
Bu krizle mücadele için Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın atacağı adımları kabullendiklerini ifade etti. Ancak, bu açıklamaların ardından hükümetin ekonomi politikalarına yönelik büyük bir güvensizlik oluştu ve Türk halkı, ekonomik krizin nasıl sonuçlanacağı konusunda endişe duymaya devam ediyor.