İlk Sen Haberdar Ol!
Web bildirim ile, önemli gelişmelerden anında haberdar olmak ister misiniz?
Daha Sonra
Bildirimleri Al
Şu Cari Açık ve Reel Kur Meselesi… Yüksek döviz kurunun ve aynı zamanda kontrolsüz ekonomik büyümenin beraberinde getirdiği rekabetçi pazar ve ihracattaki düşüş cari açığı oluşturmaktadır. Yani ithal edilen üründen daha fazla harcanan para cari açığı oluşturmaktadır.
Cari açığın azaltılabilmesi ve hatta tamamıyla ortadan kaldırılabilmesi için ihracat oranının ithalat oranı ile ortaya çıkabilecek tüm politikalar uygulanmalıdır.
Cari açık her ne kadar dezavantajlı bir durum olarak karşımıza çıksa da olumsuz etkiyi yaratmadığı pek çok noktada bulunmaktadır. Burada özellikle yurt içindeki yatırımlarını finanse etmek isteyen yatırımcıların aynı oranda dışarıdan aldığı dövizde borçlun faiz yatırımını getirisinden daha düşük olması sebebiyle oluşan cari açık ilk etapta olumsuz etki göstermeyebilmektedir.
Olumsuz etkinin var olabilmesi için bulunduğunuz ülke koşullarının mevcut borçları ve faizleri denk getirebilecek dengenin de olması gerekmektedir.
Ticari açık: en temel nitelendirilmesi ile ülkeye geri dönen, girişi yapılan dövizin ülkeden çıkan dövizden daha fazla olması olarak tabir edilir.
Cari açık, aşağıdaki durumlardan kaynaklı olarak gelişebilmektedir:
1) Ülkeler arası yapılan mal ticareti, beraberinde cari açık oluşumlarını da etkilemektedir. Farklı ülkelerin birbirleri arasındaki İthalat ve ihracat oranları, cari açık oluşunun oluşması yönünde oldukça yüksek bir ihtimal olarak karşımıza çıkmaktadır.
2) Hizmet hesabı ile de sıklıkla cari açık oluşumuyla karşı karşıya gelinebilmektedir. Burada özellikle taşımacılık, sigorta ve turizm gibi hizmet sektörlerinde cari açık sık sık karşılanabilir bir durum olarak görülmektedir.
3)Bir diğer cari açık oluşumu ise transfer hesapları arasında oluşabilecek cari oluşumdur. Burada özellikle yurt dışında istihdam eden ülke vatandaşlarının çalıştıkları dış ülkelerden getirdikleri dövizlerin cari açık meydana getirdiğidir.
Cari açığı düşürmek veya kimi durumlarda tamamen ortadan kaldırmak için ihraç ettiğimiz malların nakit değerini ithal mallara oranla yükseltmek amaçlanabilir. Bu sayede dışarıdan ithal edilen mallar, mallara konulabilecek kotalar ve vergilerin önü alınabilmektedir.
İkinci olarak da ithal odaklı politikaların politikalardan ziyade ithal ikameli sanayileşme ile gerekli süreçler yakından takip edilmelidir.
Öte yandan ülkenin hem küresel pazarda hem de iç pazarda rekabetçi düzeyini arttırılmaya yönelik politikalar izlenmelidir.
Devalüasyon ile ülkenin para değerinin diğer döviz türlerine olanla geliştirilmesi ve ülke üreticilerinin mallarının çok daha hızlı bir şekilde işlenip ihraç edilmesi sağlanmalıdır.
Üretimi sağlanan yerli malların ucuzlaması beraberinde ekonomik refahı da getirecektir. Bu da dış ülkelerden alınan mallara talebe azaltacak, ithale olan bağlılığı büyük ölçüde engelleyecektir.
Döviz kuru artışları, bilindiği üzere ihracat boyutunda yalnız başına etkili olmamakla beraber sürekli görülen döviz kurlarındaki artışlar beraberinde ihracattaki rekabet gücünün de arttırmaktadır.
2013 yılından bu yana kademeli bir şekilde değer kaybına uğrayan Türk lirası 2017 yılı Kasım ayı ve sonrasında Kadar yükselmiştir, Türkiye ile Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin para birimleri bu yükseliş noktasında büyük değer kayıplarına uğramıştır.
Değer kaybına uğrayan ülkelerin para birimleri karşısında döviz kuru seviyesi ve döviz kurlarında sürekli bir şekilde görülen değişiklikleri ihracat ve ithalat dengesini teorik bir yakınlık ilişkisi içerisinde sıklıkla irdelemiştir.
Bunun yanı sıra Türkiye’de ve gelişmekte olan diğer ülkelerde yapılan çalışmalardan da görülmektedir ki döviz kurları, ihracat ve ithalat noktasında oldukça etkili unsurlar arasında yer almaktadır.
İhracattaki gözle görülür artışın ana kilit noktası dış talepteki artışlardır. Bir diğer unsur ise söz konusu iş maliyetlerinin ölçüsüdür. İç talepteki değişiklikler, firma büyüme tercihleri ile doğru orantılı olup ihracat yapamayan firmaların ihracata özendirilmemesi sonucu ortaya çıkmaktadır.
Döviz kurlarının dış ülkelere yapılan ihracatlar üzerindeki değişimini gösteren bir diğer etken de ülkenin dünya ihracatı noktasından aldığı paydır. Döviz kurlarında görülen artış her ne kadar ithalatı yavaşlatsa da ihracatı arttırma etkisinden daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.
Öyle ki 2013 ve 2016 yıllarında döviz kurlarında birden görülen artış karşısında Türkiye özellikle dış pazarda doları bir nebze de olsa geriletmiştir. Fakat ithalat daha hızlı arttığı gerçeği dikkate alınırsa dış ticaret açığı sürekli bir şekilde artmıştır. Döviz kurlarında görülen bu denli artışlar Türkiye’deki sanayi ürünlerinin ihracatta yarattığı rekabeti de etkilemiştir. Ayrıca yapılan araştırmalarda da görülmektedir ki döviz kuru artışları, istikrarlı bir şekilde iş ortamını gerektirmektedir.
Reel ihracat, ekonomik ve finansal kaynakların ihracat miktar endeksi ile tanımlanan durumudur. Burada fiyatlar sabit olsa dahi belirli şartlara bağlı bir şekilde ihracat oranlarının değişikliği gözlemlenmektedir. Öyle ki ihracat miktar endeksi ile fiyatlarını da sabit olması noktasında ihracat seviyesinde görülen değişiklikleri yakından takip etmektedir.
Dış ekonomide dengelerin yerine oturması için ihracat ve ithalat arasındaki denge oldukça önemli olmakta ve sıklıkla değerlendirilmektedir. Burada reel ihracat hesaplama işlemleri bu denge noktasında belirlenmektedir. Örneğin; Ülkenin İthalat ve ihracat durumları eşitse dış ticaretin dengede olduğunu rahatlıkla söyleyebilmekteyiz. Fakat ihracat ithalattan daha fazla ise burada da bizler ülkemizin dış ticaret açığını olduğunu görebilmekteyiz. Öte yandan ihracatın ithalattan daha az olduğu dönemlerde ise dış ticaret açığımızın azalma eğiliminde olduğunu görebiliriz. Dış ticaret hacmi hem ithalat hem ihracat oranlarının toplamı alarak hesaplanabilmektedir.
Ulusal para birimlerinin yerel para birimlerindeki karşılıklarının bilinmesini sağlayan döviz piyasası, dış ticaretin en önemli etkenlerinin başında gelmektedir. Küreselleşen ekonomi ile birlikte dış ülkeler birbirlerine bağımlı hale gelmişlerdir. Bu da rekabet oranını arttırarak küresel bir pazarın oluşumuna sebebiyet vermiştir.
Kakao Yatırımı Nasıl Yapılır ?
